Alkali Besinler Nelerdir?

Alkali Besinler

Alkali besinler, özellikle son zamanlarda hayatımıza o kadar çok girdi ki ne olduğunu ve ne kadar doğru bir beslenme şekli olduğunu anladık ve hak verdik. Alkali besinlere geçmenin en zor tarafı, hangi besinlerin alkali özellik içerdiğini bilmektir. Genel olarak alkali besinler, magnezyum, potasyum, sodyum, kalsiyum, sülfür ve fosfor gibi alkali mineralleri içeren besin gruplarıdır. Bunun dışında antioksidan içeren besinler de bu gruba girer. Çoğu kimse bir yiyeceğin alkali olup olmadığını pH değerine göre değerlendirir. Ancak bir besinin alkali olup olmadığının en önemli göstergesi içerdiği faydalı minerallerdir.

Alkali beslenmede en önemli kural dengeli olmaktır. Nasıl ki çok fazla asidik gıda ile beslenmek sağlığı bozuyorsa, aynı şekilde sadece alkali beslenmek de vücuda yük bindirir. Çok asidik bir beslenme düzeniniz varsa, bunu alkali besinlerle dengeleme yoluna gitmelisiniz.

Alkali beslenme için ilk kural olan yapay tatlandırıcılardan uzak durmak çok önemlidir. Tatlandırıcı olarak kullanılan bal daha az alkali besin grubuna girerken, stevia bitkisi tam alkali özellik taşır. Tatlı ihtiyacınızı bu bitki ile giderdiğinizde alkali özelliğinden fayda sağlamış olursunuz.
Sıvı tüketiminde nasıl alkali besleneceğiniz ise şöyledir: pH değeri 8 olan su, limonlu su ve bitki çayları tamamen alkali sıvı besin özelliği taşır. Misket limonu sıkılmış ya da elma sirkesi katılmış su, vücudu alkali yapar. Sebze sularını sıkarak tüketmek, alkali özelliklerin daha fazla ortaya çıkmasını sağlar.
Yağ gruplarında keten tohumu yağı alkali özelliğe sahip iken, zeytinyağı yüksek oranda alkali bir besindir.
Kök sebzeler olarak bilinen pancar, havuç, şalgam, sarı şalgam, bayır turpu ve diğer turp çeşitleri alkali besinlerdir. Bu besinlerin pişirilmeden çiğ olarak tüketilmesi, alkali özelliklerinin daha faydalı hale gelmesini sağlar.
Yeşil yapraklı sebzeler mutlaka tüketilmesi gereken, alkali özelliğin en fazla olduğu gruptur. Bu alkali besinlerin başında ıspanak, semizotu, kara lahana, pazı ve şalgam yaprağı gelmektedir.
Alkali beslenmede diyet listenize mutlaka brokoli, lahana, karnabahar ve Brüksel lahanasını dahil etmelisiniz.
Tam bir şifa kaynağı ve mucize olan sarımsak da alkali besinler arasındadır.
Kırmızı kapya biber, A vitamini içeriği ile en alkali besinler arasındadır.
Şaşırtıcı ama limon inanılmaz derecede yoğun bir alkali besin olma özelliğine sahiptir. Herkes limonu asidik bir bitki olarak bilir fakat asidik gıdaların vücudumuza verdiği zararları giderecek kadar alkali bir besindir.
Meyve gruplarında ise karpuz, greyfurt, mango ve artık ülkemizde kolaylıkla bulunabilen papaya meyveleri tercih edilebilecek alkali besinler arasındadır.
Alkali besin grubuna dahil diğer besinler ise doğal tuz, salatalık, buğday ve arpa çimi, maydanoz, at kuyruğu otu, ayrık otu, soya filizi, chlorella su yosunu, zencefil, zerdeçal, ısırgan otu, çörek otu, nane ve kekiktir.
Himalaya tuzu da alkalidir.

Ekstra Bilgiler

Alkali besinler tüketmenin yanı sıra, yaşam tarzınızda yapacağınız bazı değişiklikler de vücudunuzun pH dengesini korumaya yardımcı olabilir. Düzenli egzersiz yapmak, stresi yönetmek ve yeterli miktarda su içmek, vücudun alkali dengesini sağlamak için önemlidir. Ayrıca, işlenmiş gıdalardan, aşırı kafein ve alkol tüketiminden kaçınmak da alkali bir yaşam tarzına katkıda bulunur.