Antioksidan Besinler

Antioksidan Besinler, Antioksidan, yağların oksidasyonunu sağlayan maddeye verilen isimdir. Özellikle oksitlenme ve serbest radikallerin oluşmasına neden olmaktadır. Antioksidanlar serbest radikallerle reaksiyona girerek hücrelere zarar vermelerini önlemektedir. Bu özellikleri ile hücrelerin anormalleşme ve sonuç olarak oluşma riskini azaltıp, hücre yıkımını azaltırlar böylelikle daha sağlıklı ve yaşlılık etkilerinin minimum olduğu bir yaşam sağlar. Meyve ve sebzelerde doğal olarak bulunmaktadır. Bunların birçoğu, soğan ile elmadaki kuersetin ve çayda bulunan epigallokateşin gibi flavonoid maddelerdir. Bu antioksidanların sağlığa karşı faydaları konusunda pek çok bilimsel çalışma yürütülmektedir. Oksidasyon, DNA'ya, kansere yol açabilecek şekilde zarar verir ve çoklu doymamış yağ asitlerini kalp krizi ve felçlere neden olabilecek şekle dönüştürebilmektedir. Antioksidan tüketiminin arttırılması, kansere ve kalp hastalığına karşı koruyucu bir etki gösterebilmektedir. Antioksidanlar, serbest radikal hasarına karşı vücudumuzun ilk savunma hattıdır ve sağlığın korunması açısından önemlidir. Antioksidan ihtiyacı, serbest radikallere maruz kalma oranı arttıkça çok daha kritik bir duruma gelebilmektedir.

• Hava ve çevre kirliliği,
• Sigara kullanımı,
• İlaçlar,
• Hastalıklar ve stres,

Serbest radikallere maruz kalma riskini arttırmaktadır. Oksidatif streste pek çok faktör etkili olduğundan dolayı, duyarlılığın bireysel olarak değerlendirilmesi önemli olmaktadır.

Antioksidan Besinler: Hücreleri ve organ sistemlerini re aktif oksijen türlerine karşı korumak için insanlarda ileri ve karmaşık bir antioksidan koruma sistemi bulunmaktadır. Bu sistem, serbest radikalleri etkisiz duruma getirmek için karşılıklı ve sinerjik olarak çalışan iç ve dış kaynaklı çeşitli bileşenler içermektedir. Bu bileşenler arasında tokoferol ve tokotrienoller (E vitamini), askorbik asit (C vitamini), karotenoidler ve düşük molekül ağırlığı olan bileşikler (Glutatyon ve lioik asit) gibi besin ögesi kaynaklı antioksidanlar da bulunmaktadır.

Böğürtlen: Meyvenin içeriğinde bulunan antosiyanidin ve elastin, vücudu kanser hücrelerinin oluşumuna karşı korur iken, var olan enfeksiyon durumlarında bağışıklık hücrelerini güçlendirmektedir.

Brokoli: Karnabahar, lahana ve Brüksel lahanasının içerisinde bulunduğu turpgiller içerisinde indol ve beta karoten içermektedir. Bu iki flavonoid, bu sebzeleri özellik ile akciğer, rahim, meme kanseri karşıtı haline getirir iken kalp ve göz sağlığı için da ayrıca çok sağlıklıdır.

Domates: İçerisindeki likopin, prostat, akciğer, kolon ve göğüs kanserinin tedavisinde etkilidir. Domatesin içeriğinde bağışıklık sistemini güçlendiren glutatyon da vardır.

Kırmızı üzüm: İçerisinde bulunan, resveratrol ve quarcetin, serbest radikalleri uzaklaştırıp, damarların sertleşme ve tıkanmasını önleyecek en güçlü antioksidanlardan bir tanesidir.

Yeşil çay: Tanin flavonoidi, kalp krizi, damar sertliği ve birçok kanser çeşidine karşı koruyucudur. Ayrıca metabolizmayı hızlandırıp kilo vermeyi kolaylaştırmaktadır.

Tam tahıllar: Kolon, karaciğer, göğüs kanseri, cilt hastalıkları, Alzheimer ve artrite karşı yararlı besinlerdendir. B vitamini ve posa açısından zengin tam tahıl kaynakları, sağlıklı ve dengeli beslenmenin olmazsa olmazlarındandır. Bunlar, vücudun savunma sistemini güçlendiren besinlerdir.

Havuç: Havuç ve turuncu renkli meyve ve sebzeler beta karoten bakımından zengindirler. Beta karoten, özellikle kanser hücreleriyle savaşta etkin rol oynamaktadır.

Sarımsak: Sarımsak ve soğan dilimleri sülfürlü bileşikler içermektedir. Bu mucizevi yiyecekler çiğneme, ezme yoluyla ortaya çıkarak hem birçok kanser çeşidine ve enfeksiyona karşı koruyup hem de kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskini düşürmektedir.

Ispanak: Özellik ile katarakt ve yaşa bağlı göz dokularında meydana gelen hasara karşı en güçlü savaşçılardan bir tanesidir. Hem kalp damar hastalıkları hem de birçok kanser türü ile ilgili yapılan araştırmalar da ıspanağın faydalarını gözler önüne sermektedir.